‘’Bu çok yorucuydu. Çok yorucuydu. Kendimi saklamak. Benliğimi içimde gizlemek…’’
Plüton sistemin patronu değdiği yeri yıkar, yakar, yok eder ve yeniden inşa eder. Plüton’un haritada değdiği yer aslında hem en karanlık, en zorlanacağımız yer aynı zamanda da en yüksek şifanın, maddi-manevi bolluğun olduğu yerdir.
Plüto’nun olduğu yerde karanlıktan ışığa çıkmanın mücadelesi vardır. İlk önce içimizdeki karanlıkla yüzleşme gerekir ki oldukça sancılı, kırılmalara, acıya açık bir döngüdür.
Tıpkı karanlıklar ülkesinin kralı gibidir. Gecenin en karanlık olduğu yer, içimizde de en karanlık ve yüzleşmekten korktuğumuz yerdir.
Plüto haritamızda Güneş, Ay, Mars, Merkür ve Venüs ile etkileşim içindeyse aslında değişime giden yol daha Plütonik, sancılı, manipülatif, savaşlara ve krizlere açıktır. Kişinin yolu karanlık insanlarla kesişecek ve dönüşmesine yol açacak bir takım olaylar yaşayacaktır.
Güneş ile etkileşim karakteri, Ay duyguları, Venüs sevgimizi, Mars mücadelemizi, Merkür fikrimizi ortaya koyarken zorlanmalar değişim dönüşüm ve yeniden yapılandırma süreçlerini bize yaşatır.
Daha fazla manipülasyona uğrayabiliriz. Ya da toksik ilişkiler içinde daha fazla kalabiliriz. Çünkü Akrep’in olduğu yerde bırakmak hiç de kolay değildir. Sürdürmek ister. Acıya çok dayanıklıdır. Çünkü düzen değiştirmek ve kendi kontrolü dışında durumlar içinde olmaktan nefret eder.
Sıradanlıktan tatmin olmaz. Derin suları çok sever. Tutkuludur ama aynı zamanda tutkusu hem kendine hem de karşısına zarar verecek kadar da tehlikelidir.
Kıskançlık, manipülasyon, şiddet, aşırı bağımlılık, derin bir tutku, vazgeçememe, kurban rolünü üstlenme gibi temalar hayatımızın kaçınılmaz gerçekleri olabillir.
Çünkü bilinçaltımızda gizli olan derin korkularımız vardır. Bu yüzden doğum haritalarında Plüton açılarına sahip olanlarda genellikle kontrol etme güdüsü vardır. Herşeyi ve herkesi kontrol etmeye çalışırlar. Bunu başarabilmek için manipülatif davranışlarda bulunabilirler. Bilinçaltlarında onları yöneten korkuyu bastırabilmek için, çevrelerindeki insanları bastırmaya çalışırlar. Ve ne yazık ki bunun farkında bile olmazlar. Çünkü normalin bu olduğunu düşünürler.
İşte burada bilinçaltı ayna görevi görür hayatımızda yaşadığımız tüm olaylar ve ilişkiler, bilinçaltımız tarafından bize geri yansır.
Bu yüzden haritalarımızda Plüton'un kişisel gezegenlere açıda bulunması, plütonik temaları daha yoğun deneyimleyeceğimiz anlamına gelir. Kişi içinde barındırdığı kendi karanlık tarafını yakın ilişkileri aracılığıyla deneyimleyecek ve böylelikle farkına varabilme imkanına kavuşacaktır. Ama ne var ki, bilinçaltının bilince ulaşması, acı yaşanmadan olmayacaktır.
Peki ne yapmamız gerekiyor?
Öncelikle içimizdeki karanlığı kabul etmeli, yoğun duygularımızı bastırmak yerine onları dönüştürmenin yolunu bulmalıyız. Bir Plüto&Venüs açısı sevgiyi dönüştürmekten geçerken bu yola giderken sanat bize yol arkadaşı olabilir. Ay&Plüto yoğun duyguları saklamak yerine kanal olabilecek bir şeyler yapmak, Mars&Plüto içimizdeki gücü sporla sağaltmak, Güneş&Plüto kendi gücümüzün başkasında değil kendi içimizde olduğunu bilmek ve Merkür&Plüto yazmak yoğun düşünceleri sağaltmada kolaylık verecektir.
Dış gezegenlerin enerjileri ile baş edebilmek zordur. Onları aşabilmek zaman ve emek gerektirir. Plüto olduğunda aslında yüksek potansiyel vardır ama yol hem karanlık hem de korkutucudur. Burada teslimiyet, yaratıcıya güven gerekir. Çünkü kontrol etme dürtüsünü bırakıp, teslimiyete doğru adım attığımızda karanlıktan şafağa giden yola doğru adım atmış oluruz.
Haritalarımızda Plüto’nun olduğu yer en güçlü ve aynı zamanda en zayıf düştüğümüz, yüzleşmekten korktuğumuz yerdir. Ama saklı hazinenin olduğu yerde orasıdır.
Plüto demek önce yok olmak, sonra da yeniden ve daha güçlü doğmak demek.
Mevlana’nın çok sevdiğim sözü ile bu yazıyı bitirmek istiyorum.
Hamdım, Piştim, Yandım…
Tam olarak Plütonik Deneyimler.
Umarım yolunuza ışık olur.
Sevgiler G.
Comments