''Her yaratıcı hareket, öncesinde bir yıkımla başlar.''
Satürn yapıları, örgütleri, şirketleri, hükümetleri ve kontrolü temsil eder. Uranüs devrimci ve asi bir gezegendir ve temelleri sarsmayı amaçlar özellikle Boğa gibi dünyevi ve maddi burçtayken.
Geleneksel Satürn inşa etmeyi ve korumayı severken, Uranüs değiştirmeyi sever. Eskiye karşı yeni, isyan ve gelenek arasında bir çatıma. Satürn-Uranüs kareleri her 22.5 yılda bir meydana gelir. Bu yıl ilk kare 17 Şubat, daha sonra 14 Haziran'da oldu ve şimdi 24 Aralık'ta gerçekleşiyor.
Kareler, iki taraf arasındaki çatışmayı ve gerilimi ifade eden gezegenler arasındaki 90 derecelik bir ilişkidir. Birbirlerini harekete geçiren, sadece çapraz amaçlardalar.
Bunun neye işaret edebileceğini anlamak için sadece hem Satürn hem de Uranüs'ü değil, aynı zamanda şu anda işgal ettikleri iki burç - Kova ve Boğa arasındaki gerilimi de anlamamız gerekir.
Satürn, görünen son gezegen olarak sınırların üzerinde hüküm sürer. Böyle bir sınır statükodur, Satürn işleri olduğu gibi veya yapılması gerektiği gibi yapmaktan hoşlanır ve Kova'da her iki tarafı da destekler. İnsanların bir tarafa ya da diğerine düştüğünü görebiliriz. Satürn'ün Kova'daki en önemli özelliği esnek olmamasıdır. Kanunları koymaktan zevk alan ve onları çiğnemekten de aynı derecede haz alan bu, Kova'daki Satürn'ün kartvizitidir. Ama genel olarak, Kova insancıl bir burçtur, bir çok kişinin iyiliği bir kişininkinden üstündür, “iyi” hakkında farklı fikirlere sahip gruplar üretse bile.
Uranüs, “uyandırıcı” Boğa burcundadır. Çöküşler ve atılımlar gezegeni, tavizsiz devrimci, Boğa onu bulmak için garip bir otlaktır. Boğa, öncelikle maddi güvenlik - yiyecek, su, barınak, rahatlık ve para konusunda endişelenen bir burçtur. 2018'den beri bu yenilikçi gezegende, çoğu geleneksel firmada geleneklerden büyük kopuşlar gerçekleştirdi. Uranüs elektriktir, hem zihne yıldırım iç görüsü hem de teknolojiye yenilik getirir.
Kova, büyük resme (toplum, iklim, politika) bakar; Boğa ise vücudun beslenme ve güvenlik ihtiyacına odaklanır. Aralarında temel bir gerilim vardır çünkü Kova asla yere değmez ve Boğa asla yerden ayrılmaz. Gelecek için cesur fikirler düşünürken, pandemi sırasında temel ihtiyaçlarımızla ilgilenmenin gerçekleri, ütopik sosyal uyum rüyası ile sömürge geçmişimizin kalıcı travması arasındaki gerilim; sosyo-politik yelpazenin neresinde olursanız olun, çapraz ateşe yakalanmamak elde değil.
Uranüs ve Satürn arasındaki bu gerilimli açı sabit burçlarda gerçekleşiyor. Sabit burçlar değişimi sevmediklerinden hep bir kırılma ve değişim ile yüzleşmek zorunda kalırlar. Bu kırılma toplumsal olarak bizi;
piyasalarda dalgalanma, beklenmedik ani şok edici gelişmeler, kripto para piyasalarında ani dalgalanmalar, kırılmalar, iletişim platformlarında çökmeler, kopmalar yaşanabilir. İletişim, teknoloji ile ilgili konularda radikal değişimler olabilir. Sosyal adalet tükenmişliği, empati kurmakta zorlanmalar, isyan, öfke, otorite sistemlerine karşı protestolar, ani hava değişimleri, elektrik ve internet kesintileri, yer hareketliliğinde artış, uçak kazaları.
Bireysel hayatlarımızda;
para kazanma şeklimiz, üretkenliğimiz, zevklerimiz, konfor alanlarımız, beslenme şeklimiz, güvenlik anlayışımız, hayattan tat aldığımız konular, teknolojiye karşı olan tavrımız, ilişkilere (kadın-erkek ilişkileri) karşı olan yaklaşımımız, hayatımızdaki otorite figürlerine karşı olan tutumumuz gibi konularda kırılma, değişim ve dönüşümler bizleri bekliyor.
Bu süreçte açıkçası etkilenmeyen burç yok. Çünkü bu acı kalıbı birincil dereceden öneme sahip ama en çok sabit burçlar olan Kova, Aslan, Boğa, Akrep burçları değişime çok direndikleri için biraz daha yorucu ve sancılı süreçler geçirebilirler.
Satürn'ün Uranüs'le olan
karesi, hala büyüyen sancıların olduğu ve değişime karşı direnişin olacağı anlamına geliyor. Ama bir araya gelebilirsek, acılarla birlikte büyüme de olacaktır. Umutlu kalıp, değişime direnmek yerine ayak uydurmaya çalışırsak hepimiz bundan çok daha güçlü çıkabiliriz.
Sevgiler G.
Comments